Kozmetik, Parfüm, Makyaj, Cilt Bakımı

Hayatımız boyunca pek çoğumuzun karşısına siğil problemi çıkar ve bazen görünmeyecek bölgelerde olduklarından dolayı önemsenmeseler de yüzde çıkmaları yahut genital bölgelerde ortaya çıkarak daha büyük rahatsızlıklara davetiye çıkarmalarından dolayı çok rahatsız edici bir şekilde de meydana gelebilirler. Siğiller temel olarak Papilloma adındaki bir virüsün vücutta devreye girmesi ile ortaya çıkarlar ve bulaştıkları deri hücreleri içerisinde çoğaldıkça siğil dediğimiz çıkıntı halindeki oluşumlar meydana gelir. Virüs tabanlı olması nedeniyle ise maalesef herhangi bir şekilde antibiyotik benzeri ilaçlarla tedavileri imkansızdır.

Ülkemizde siğil tedavisi için uygulanan yöntemlerin başında maalesef çeşitli kocakarı ilaçları ve okutma gibi batıl inanca dayalı şeyler yer almaktadır. Ancak bu eylemler çoğunlukla hasta üzerinde plasebo etkisinde bulunmaktadırlar ve kendi kendine iyileşme sürecine giren siğillerin, bu temelsiz tedaviler sayesinde geçtiğine dair güçlü inançlar mevcuttur. Dilerseniz bu ve benzeri tedavileri atlayarak bugünkü konumuz olan siğil için azot tedavisi yöntemine geçelim.

Azot tedavisinde -190 dereceden daha soğuk olan sıvı azot gazı kullanılmaktadır ve bu sıvının sahip olduğu soğukluk sayesinde siğilin olduğu bölgedeki hücreler bir dakikaya varan sürelerle dondurulmaktadırlar. Bu işlem sürekli olarak tekrarlandığında çok yüksek ve ani ısı değişimlerinden dolayı zarar gören ve içerisinde virüsleri barındıran çıkıntı halindeki siğilli hücreler yavaş yavaş dökülmeye ve yerlerini yeni hücrelere bırakmaya başlayacaklardır.

Tabii ki hücrelerin ölmesine neden olan bu tedavi hastada bir miktar acıya sebep olabilmektedir. Özellikle acı eşiği düşük olan hastaların bu konudaki şikayetleri mevcuttur. Ancak çoğunlukla el bölgesinde meydana gelen ufak çaplı siğillerin sebep olduğu tedavi acısı ihmal edilebilir düzeydedir ve bu kişilerde herhangi bir uyuşturucu kullanımına gerek yoktur. Fakat normalden daha büyük ve birleşik yapıdaki siğillerin ortadan kaldırılmasında acı, hastanın dayanamayacağı düzeye gelebilir ve bu nedenle lokal anestezi gibi yöntemlerle bölgenin hissizleştirilmesi sağlanır.

Kryoterapi olarak da adlandırılan azot tedavisinde çok nadir durumlarda ufak yanıklar ve yan etkiler görülebilmektedir. Yara izi, kabuk, deri rengi değişimi gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir ancak bunlar en fazla bir kaç ay içerisinde ortadan kalkmaktadırlar. Dolayısıyla güvenilir bir tedavi yöntemi olan sıvı azot tedavisi sayesinde aynı gün içerisinde dahi günlük hayatınıza kolayca dönebilirsiniz.